31 Ocak 2011 Pazartesi

Birşey yapacağım :)

 
50-60 cm.lik karlar içinde, sıcacık bir dağ kulübesinde, mutlu mesut elişleriyle oyalanan bir hatun varmııııış :))

Aklındaki bir proje için bütün gün makara örgü örmüş, yarın gene örecekmiiiş... Bunlarla ne yapacağını ancak projesini istediği gibi gerçekleştirebilirse sizlere gösterecekmiiiiş :)





30 Ocak 2011 Pazar

Her Yerde Kar Vaaaar :)

Eveeet, kar diz boyunu çoktan geçti şu anda, yani saat 22 suları:)

Bugün ne yaptım, bugün gene içi polar gibi olan kalınca bir sweatshirt (yaaa hiç sevmiyorum yabancı kelime kullanmayı da bunun Türkçesi ne ola ki?) değişime uğradı :)
Kolları eteği yakası böyle lastikli olunca sevmiyorum, kaldırmıştım o nedenle, sevmiyorsan neden aldın demeyin, bu abimlerden kalmış bu evde, hiç giyilmemişti, kalsın dediklerine göre, onlarda sevmemiş, nerden geldiyse :)

Kestim, biçtim, altına da bir ince plaj pantolonu uydurdum, oldu bana sıcacık pijama:))

Olmuş mu.......

Şimdiii, sizleri kar maceralarımla baş başa bırakayım :)





29 Ocak 2011 Cumartesi

Gene Birşeyler Uydurdum :)

Dün yazı yazmadım diye boş durduğumu sanmayın sakın, duramam ki:)
Giymediğimiz giysileri dolabın bir tarafına istifliyorum ben. Dün oradan soğuk gecelerde giydiğim kocaman kalınca bir penyemi çektim aldım, eski görünümlü hale gelmiş yıkana yıkana. Ama değerlendirmek lazım değil mi:)
Yazın bostan yapıyorum biliyorsunuz, evin oldukça aşağısında, bilenler biliyor :)
İşte orada ürünleri toplamak için evvelki sene gene eski bir penyemden torba yapmıştım, onu belime bağlıyorum, özellikle fasulye, bezelye toplarken çok rahat oluyor, eve çıkarken de aşağıda görüldüğü gibi omuzuma takıveriyorum :)


 Dağlar kızı Reyhan:)
Bir torba yeterli gelmiyordu, işte dün yukarıda bahsettiğim penyeden iki torba daha uydurdum...


Bugün ise, aynı dolapta bulduğum bir poları ele aldım, fermuarı çeneme batan, önü kapalı birşey, birkaç kere giymiştim ama fermuarı battığından ve önü kapalı olduğundan rahat edemeyip kaldırmıştım.

Aldım elime, önce fermuarını söktüm, sonra ön ortasından boydan boya kesip önü açık hale getirdim.
Kurdele kutumdaki çok sevdiğim bir kurdele tam uygun geldi, uzunluğu bile:))
Bütün etrafına ve kol ağızlarına bu kurdeleyi diktim, oldu bana sıcacık bir sabahlık, artık giyebilirim:))




28 Ocak 2011 Cuma

27 Ocak 2011 Perşembe

İçiniz gidecek biliyorum:))

Hasır sepetler, kutular, sandıklar, çok seviyorum ama sadece bir tane var bende, o da bir arkadaşımın hediye ettiği piknik sepeti, onda şile bezlerim duruyor:))  İşte içimin gittiği birkaç örnek....













Oooof, bu kadar yeter bence, aklım kaldı hepsinde:)
Fotoların üzerine tıklayarak linklerine ulaşabilirsiniz.....


26 Ocak 2011 Çarşamba

Sizin Karınız Var mı ?

Bu soruyu bugün abime sordum da telefonu açar açmaz, önce bir duraladı :))
Dün gece geç saatlerde ince ince başlayan kar bu sabah 30-40 cm.e ulaşmıştı. Kar yağdığında manzaraya doyulmuyor, ağaçlar pamuklarla süslenmiş gibi, saçaklarda kar taneleri dantel oyalara benziyor, etrafta bir sessiz beyazlık hüküm sürüyor, hele bir de güneş yüzünü gösterdi mi, kar kristallerinden yayılan rengarenk ışınları göz kırpıyor:)


Ve odununuz varsa, herşey güzel :))




25 Ocak 2011 Salı

Ağaç Kabukları....

Ağaç kabukları odunlukta hep bulduğum bir malzeme... Onları böyle kullanmak hiç aklıma gelmemişti, baksanıza ne kadar doğal bir görüntü, ben çoook sevdim, sabah ilk işim odunluğa bir torba asıp dökülen kabukları toplamak olacak:)


Eh bugün bu fikirle idare edin, çünkü bugün odama baktım baktım, yapacak hiçbirşey bulamadım, yani canım istemedi, yani kal geldi, yani ilham uğramadı bugün bana :( 
Odun kabuklarını bile toplamadım, bol bol ütü yaptım:)
Neyseki elimin altında işlediğim şile bezi örtüm var, boş kalmıyor elim:)



24 Ocak 2011 Pazartesi

Bir dağıldım, toplanamıyorum :)

Hani hep diyordum ya, dikiş işlerimi yapacağım kışın diye....
E yapıyorum da elimden geldiğince, amaaaaaa....
Malzemeler çok :)
Hiçbirşeyler atılmıyor malum, giyilmeyenler bile kumaşları değerlensin diye dolaplara konuyor, bütün bunlar yetmiyormuş gibi, bir de beni bilenler evlerinde, arkadaşlarında ne malzeme varsa kullanılmayan, toplayıp bana getiriyorlar sağolsunlar:))
Benim bir şikayetim yok, ben memnunum hayatımdan, parça pinçikler arasında mutluyum:))
Ama annem..... Odanın yanından her geçtiğinde, ki devamlı yolunun üstü, "kızım şu odayı biraz toparla, nasıl iş yapıyorsun bu odada" demekten bıkmadı:))
Haklıdır, baksanıza odanın haline:))

Haklı değil mi :))
Hani şu kırkyama ile uğraşan yabancı sitelerde kombine kumaşlar gösterirler birarada, renkler birbirine uyumlu, desen desen kumaş parçaları. İşte onlara içim gidiyor. Geçen hafta büyük alışveriş merkezine gitmiştim, baktım kilo ile çarşaflar satılıyor...
He he he... Karıştırırken çift kişilik bir çarşaf buldum, hemen aldım, 4.5 lira. Yok canım çarşafa hiiiiç ihtiyacım yok. Ama çarşafın desenine bir bakın, kombine parçalardan oluşmuş, keser keser bişiler yaparım:))
Yukarıdaki resimde büfe var ya, kapağını açtığım anda parça kumaşlar dökülüverdi, öylece duruyor, tekrar tıkıştırmadım, bi elden geçireyim diye.
İlk dökülen bu iki parça oldu,

arkadaşım Sevil getirmişti, O'da bir akrabasından almış, kadına hediye gelmiş ama beğenmemiş, bu ve bunun gibi birkaç parçayı atıyormuş. Tabii Sevil hepsini toplamış, "Banu bunlardan birşeyler yapar" diye getirmiş sağolsun:)) Deseni çok güzel, aklımda bir güzellik var ama aklımdakini uygulayabilirsem, becerebilirsem, bakalım deneyeceğim:))
Bugün ancak mail kutumu boşaltabildim, şimdi biraz da sizlerin bloglarını dolaşayım. Gündüz elişi yapmadım ama, akşam tv karşısı şile bezi işleme işime devam:))



23 Ocak 2011 Pazar

İstiyorummmm.....

Koltuk arkasında böyle ince uzun, koltuğun arkası ile aynı boyda böyle bir sehpa-dolap istiyoruuuuum:)


Bu da fena değil :)
Bunu sevdim, eski görünümlü :)





22 Ocak 2011 Cumartesi

Kendimi kaptırdım :))

Var ya... Sanki gerçek bir dükkan açmışım gibi reyonları doldurmaya çalışıyorum :)) Kafayı mı yedim ne....

Kelebeklerimi hatırladınız mı....

 İşte onlardan örmüştüm gene, bugün ütüleyip duyargalarını diktim, sonra da.... Tabii dükkana koyduuuum :))



21 Ocak 2011 Cuma

Pufuduk Çantacıklar...

Dün gece bitirdim bu pufuduk çantacıkları, yarın vitrine çıkacaklar, ama önce sizlerin fikrini almalıyım:)
Aralarına elyaf tabaka koydum, pufuduk oldular, çıtçıtla kapanıyorlar, ne dersiniz?







20 Ocak 2011 Perşembe

Sarsıcı bir gündü....

Sanırım hepiniz duymuşsunuzdur, Kocaeli / Değirmendere merkezli 4.3 lük depremi.....
Evet, uykumun bir yerinden yatağımın havaya hoplamasıyla fırladım, annem bu saatlerde kalkmış oluyor, O da heyecanla geldi, "Banu kalk deprem oldu, çok kötü" diye. Hemen televizyonu açtım, merkezi Değirmendere görünce hemen abimleri aradım, çünkü onlar Değirmendere'de oturuyorlar, neyse ki herkes iyi, biz de Değirmendere'ye yakınız , epey yüksekte olmamıza rağmen kötü vurdu gerçekten.Ama çok şükür beklenen büyük deprem değilmiş. Beni asıl korkutan o....

Beni mazur görün, çok uykusuzum, o nedenle az sonra yatacağım, biliyorum yorumlarınıza cevap yazamadım, bloglarınızı dolaşamadım, ama bugün hem uykusuz, hem de yorgunum, hava güzeldi, bahçe ve ufak tefek tamir işleri vardı, onları hallettim. İnşallah yarın telafi ederim...