30 Kasım 2012 Cuma

Masamdakiler....

Bakalım bunlar ne olacak...
Bugün acaip fırtına vardı, dün geceden başladı aslında ama sabaha karşı oldukça kuvvetlendi...
Ormandan geçen tellerin birbirleriyle temas etmesinden dolayı voltajlar ani çıkış ve inişler yapıyor, o nedenle bilgisayarımı açamadım :(
Ancak şu sıralarda rüzgar hızını kesti... İşlerimi de yetiştiremedim, çünkü aşağıya indim, alışveriş için...
Aşağıya inerken araba gene arıza yaptı, gaz yememeye başladı, jikleyle indim, doooğru servise gittim, servise yaklaştığımda arıza geçmiş gibiydi, geçmişte :)) Benzinde pislik vardı herhalde, attı gitti...
Hani dişçiye gidince diş ağrısı geçer ya o hesap :))
Eh gelmişken camı yaptırayım dedim, evvelki gün kapatmaya çalışırken yerinden çıkmıştı da, zar zor çeke çeke kapatmıştım. Aaaa... baktık, o da düzelmiş :)) Hayret birşey yaaa...
Ustalar baktılar baktılar, "hah... ön tekerin havası inmiş bari onu tamamlayalım" dediler :))
İşte bugün de böyle geçtiii.....





29 Kasım 2012 Perşembe

E Bebeğime Eeeee Eeeeee.... :)

Şşşştttt... Uyuduuuu....
 İşşşte bebeğiiim :))
Ceviz kabuğu+tahta boncuk+elyaf+kumaş parçası+dantel parçası+yapışkan+iplik= Bebişiiim :))




28 Kasım 2012 Çarşamba

Nasıl da Yorulmuşuuuum ... :)

Evet yaaa, dün çoook yorulmuşum :)

Aman Allahım o nasıl bir doğum günüydü... nasıl kalabalık.... anlatamam...
Yüzlerce arkadaşım, gerçekten yüzlerceydi... Herbiri ile ayrı ayrı konuşmaya çalıştım, becerdim de sanırım, umarım konuşmadığım kimse kalmamıştır...
Sevgi sarhoşu oldum, ilgi yumağı oldum, şımardım, şımartıldım, havalara uçtum... mutluluktan yorgun düştüm...
Evet, belki evde anne sultan ve Bıdıkla yalnızdım fiziken, ama facebook-blog ailem o kadar yoğun bir ilgi ve sevgi gösterdiniz ki bana, gerek mesajlarınızla, gerek maillerinizle gerekse telefonlarınızla, kendimi yalnız hissetmek bir yana, kalabalıktan başım döndü inanın...
Hepinize... hepinize binlece teşekkürler... İyi ki varsınız ve hep böyle birlikte olalım olur mu :)





Eh... parti bitti... işlere başlayalım...
Henüz yorgunluğumu atamadığımdan bir fikir paylaşayım, işinize yarayacaktır eminim, ben çok sevdim :)

Tek tek küçük parça dantellerinizi toplayın hemen biraraya...
Sonra birleştirip güzel ve şık bir runner yapın :)




27 Kasım 2012 Salı

Nasıl Geçti Habersiz....

İKİ RESİM ARASINDAKİ FARKI BULUN BAKALIM :))
CEVAP : 56 YIL ... :)

Tam 56 yıldır bu dünyadayım, ne mutlu bana ...
Acısıyla tatlısıyla, inişleriyle çıkışlarıyla tam 56 yıl...
Allahım sağlıklı ve dostlarımla dolu yıllar nasip etsin bana...




26 Kasım 2012 Pazartesi

Belgin ile Ertuğrul Var ya.... :))

Taaaa 2006 yılında goblen kumaşına çarpı işiyle tamamen doldurarak işlediğim pano takımıydı bunlar, ama duvarlarda bunları asacak yer bulamadığımdan öylece bekleşiyorlardı...
Hatta takım olabilir diye bir de örtü işlemiştim bir motifini seçerek...
Sonra... Sonra birgün Belgin benim işlerimi karıştırırken bunları gördü, baktı baktıııı ve "Ben bunları alsam ya" dedi... Zaten Belgin benim dükkandakilerden sonra kendime yaptıklarıma göz dikti :))
"E... peki" dedim :)
Örtüsünün kenarları yapılmamıştı ya, oturdum firkete oyası yaptım...
Diktim, ütüledim...
Örtün de hazır Belgincim... alabilirsin :)
Bir de kendime karyola eteği işlemiştim de, ev değiştirince yatağın yeri de uygun olmadı, eteklerde duruyordu, Belgin onları da aldı aynı gün :) Mutluluklar getirsin hepsi sana Belgincim :)
Yok anacım yetmediii...
Eşi Ertuğrul benim Lise arkadaşım...
Ertuğrulun gözü de gene kendime işlediğim bir örtüde kalmıştı... İşte ispatı, Ertuğrulun parmağına dikkat :)

Onu da aldılar...
 
Bana örtü kalmayacak galiba bu gidişle :))
Şaka şaka... Heeepsini mutlulukla kullanın canlarım :)
Ben en iyisi yenilerini işlemeye devam edeyim değil mi :)


24 Kasım 2012 Cumartesi

Melek Tülin'imden Harika Etkinlik...

SP Li Çocuklarımız İçin Hediyeler Hazırlıyoruz. Bize Katılır mısınız ? 

....Diye bir başlık atmış Tülinim...Bize de elimizden geleni yapmak düşer değil mi :)
Ben ilk paragrafını vereyim, gerisini  Tülinimin Bulut Gölgesi blogundaki yazısından okuyun ...
Her sene bu vakitler Lösev için örer, diker olmadı satın alır çocuklarımıza hediyeler hazırlardık ya.
Bu yıl adresimizde küçük bir değişiklik yapalım dedim.
Yine çocuklarımız için, yine hayatın farklı kulvarlarında yürümeye çalışan minik savaşçı yürekler için.
Serabral Palsi li çocuklar için.

SP, anlayacağımız hali ile Beyin Felci demek.
Doğum esnasında yada daha öncesinde oluşabiliyor. Yazık ki, ülkemizde her gün 15 Serebral Palsili bebek dünyaya geliyor.
.................
 



23 Kasım 2012 Cuma

Kutu Kutuuuuu... :)

Kutu Kutu...
Yeni bitirdiğim örtüme baktım baktııım... başka isim bulamadım :))




 Dükkanımda görücüye çıktı....

Veee.... Resim çekerken bir meraklı geldiiii :))
Hiç eksik olur mu çekilen resimlerden... olmaz tabii :))


21 Kasım 2012 Çarşamba

Bu Saksılığı Yapsak mı kiiii :)

Design Sponge'dan...Ben çok sevdim....

Yapılışını da fotoğraflarla çok güzel anlatmışlar...

Ben mi naapıyorum... İşlediğim örtünün oyalarını bitirmeye çalışıyorum, yenisine başlamak için sabırsızım da, onun için başka iş yapmıyorum, idare edin :))


20 Kasım 2012 Salı

Oyun Odasını Hazırlayın!

Xbox, çok yakında Türkçe olarak Türkiye’de satılmaya başlanacak. Hem de sadece önyüzde değil, tüm içerik, servis ve oyunların satın alınabildiği Xbox Mağaza’sında da Türkçe dil seçeneğini destekliyor. Benden söylemesi: Hemen küçük odanızın dekorasyonuna el atın ve şöyle afilli bir oyun odası tasarlayın.

Öncelikle güzel, orta boy bir LCD TV edinin. Çünkü Xbox 1080 p yani Full HD görüntü kalitesi desteği veriyor. Bu da oyunları daha gerçekçi oynamanızı sağlıyor.

Televizyonun karşısındaki koltuğu çok büyük seçmeyin. Xbox Kinect oynarken oldukça geniş bir alana ihtiyacınız olabilir. Sadece vücut hareketlerinizle oynama imkanı sunan bu teknoloji oldukça fazla efor sarf edeceksiniz.

Benden sevimli bir uyarı size: Evinizden hiç çıkmak istemeyeceksiniz...

xbox Detaylı bilgi için; http://www.xbox.com.tr

Bir bumads advertorial içeriğidir.



19 Kasım 2012 Pazartesi

Vazoya Çiçek Yerleştirmek...

Vazoya çiçek yerleştirirken zorlanırız çoğu zaman, hele geniş ağızlı bir vazoysa çiçekler sağa sola yayılır, hatta çıkıp düşer :(
Halbuki vazonun ağzında şöyle delikli birşey olsa, tek tek sokabiliriz değil mi...
Öyle parça satılırdı, hatta bizde vardı seramikten, sonra ne oldu bilmem...
Ama pratik bir fikir çıktı karşıma internetten...

Hemen hemen hepimizde silikon tabancası var değil mi...
İşte çözüm :)
Cam veya porselen bir tabağa silikon tabancasıyla düzgün bir şekilde bir ağ örüyor...
Soğuduktan sonra dikkatlice çıkartıyor...
İster kesin, ister olduğu gibi vazonun ağzına koyun, bir kurdeleyle bağlayın ve çiçekleriniz dizin ... )







17 Kasım 2012 Cumartesi

Mumluk...ki Ne Mumluk :))

Saadetcim kaç gündür odunlardan birşeyler yapıyor ya, O'na da söyledim canım çekiyor diye :))
Çok fena bu huyum, ne görsem canım çekiyor :))

Odunlar geldiğinde bir kütük parçasını ayırmıştım, birşey yaparım diye :)
Yapıyorum.... Yaptım....

İşte kütüğüm, veee gece sabırla oyduğum peçete...

Amaaa... bu benim işte, işe başlar sonra fikir değiştiririm...
Kütüğü boyamaya karar verdim ve boyadım...
Kütüğü boyayınca peçete olur mu... olmaz... hem kabartma olsa daha iyi olacak dedim ve meşhur ambalaj malzemesine yapıştırdım peçete yaprakları...
Sonra... tabii gene sabırla tekrar oydum o minicik yaprakları :(
Şurada adana kebap şişler var ya, onlardan çit yaptım...
Neyse, sonrası çorap söküğü gibi geldi ve sabır tükendiğinden aceleyle bitirildi...
İşte mumluğum önden...
Ve arkadan....
Ve üstten... ve yandan...ve öbür yandan... :))
Mumları tutanlar dallardan olabilirdi, ama şimdi dışarı çık, dal bul, onları kes... Üşenirim...
Tahta dübeller ne güne duruyor :))
Haaa bir de....
Önden arkadan çekilen resimde ineklere dikkat ettiniz miii ???
Onlarda da önden arkadan farkı var :))
İnekleri önden uygulamak kolay oldu da, arkadan olunca çitin önüne geçmeleri gerekti... Ben de şeffaf naylona yapıştırdım, kondurdum çitin önüne, eh çitlerin altta kalan kısımları boyanamadı ama kimin umurunda :))
Çocuk gibi oynuyorum böyle işte ben :))


16 Kasım 2012 Cuma

Meleğim....

Nihayet yılbaşı ağaçları için melek ördüm :)


Ördükten sonra gererek porselenleştirme medyumu sürerek sertleştirdim, kanatlarına boncuklar diktim...
Veee... Dükkanıma koydum, sipariş üzerine çalışacağım :)


15 Kasım 2012 Perşembe

Karşıma Çıkan Mantarlar...

Aslında daha çok çeşitli oluyorlardı, bu sene az...
Çeşit çeşit mantarlar... Hiçbirini yemiyoruz :))






 Bunlar artık çürümeye geçmiş ama bakar mısınız kocaman kek gibiler :))




14 Kasım 2012 Çarşamba

Annemin Köşesine....

Annemin köşesi pek karışıktı, yünleri sepette, gazete bulmacaları torbada, saati, ilaçları v.s orada burada...
Hepsini biraraya toplamak için bir fikir geliştirdik birlikte :)

Bu tepsi sehpalarından özellikle ahşap işi yapanların çoğunda var değil mi :)
Bizdekini de Billur boyamış ve dekopaj yapmıştı...
 Bu da benim heybeden yaptığım duvar cebiydi, artık kullanmıyordum...
Bu heybeyi parça ekleyerek torba haline getirdim...
Sehpa ayağının orta parçasını çıkarttım, sadece vidaladım, üstteki tahtaları da karşılıklı tellere bağlayıp torbayı cırtlarla tutturdum...
Böylece tepsi sehpası daha işlevsel hale geldiiii :)
Torbasına yünler, ceplerine bulmacalar, modeller, tepsisine de bütün ıvır zıvır...
Anne sultan beğendiii :)
Ayyy... tepsiyi sağa doğru fazla çekmişim tüh tüüüh :(( Düzeltiyorum hemen :))


13 Kasım 2012 Salı

Çakma Kırkyama Örtü Diktim :))

İşte bu.... :))

 Tahmin ettiniz mi ne kullandığımı :))

İşte bunlar....
Can arkadaşım Sevil'in oğlu Altuğ'un artık kullanmadığı kravatları kullandım :))
Örtüyü de Sevil'e hediye etmek üzere diktim, bir göstereyim, yüzündeki ifadeye göre hediye ederim, yoksa ben kullanırım :))

Yapım aşamalarını da fotoğrafladım, belki soran olur ...
Ortasına da bir yılbaşı çiçeği dizayn edip çift taraflı yapışkan tela ile yapıştırdım...
Benim büyük yuvarlak masam yok, yerde çektim mecburen ...
Fiskos masasında da fena durmadı hani :)
Hazır pencere önündeyken çınar ağacımı tanıştırayım sizlere, henüz pek genç :)
Şimdi yeni bir projeye doğru yola çıkıyorum :))