31 Ekim 2014 Cuma

Fular Süslemece...

Herşeyi allayıp pullar oldum, kendim hariç :))
Pazarda kenarları overlok geçilmiş parçalar vardı, fular şeklinde... Desenini beğendiğim iki tane alıp bir kenara koymuştum, unutmuşum... :))
Geçenlerde elime geçtiler, unutmayayım diye gözümün önüne asmıştım...
Malum İlham bey bekleniyor ya bazı durumlarda...
Bir akşam ansızın geldi İlham bey, kaptım hemen fularlardan birini, kaçmadan pulladım boncukladım :)
Böyle birşey oldu...

Alışkın değilim aslında pullu boncuklu şeyler kullanmaya ama belki yaşlandıkça kokoşlaşıyorumdur, ne dersiniz :)))
Bir tane daha var bekleyen, ama İlham beyin acelesi vardı herhalde, kaçtı gitti :((





30 Ekim 2014 Perşembe

Asma Pansiyon...

Hani herkesin hayatı bir romandır ya...
Bozcaada'daki Asmalı Pansiyonda kaderin biraraya getirdiği kişilerin hayatı da öyle...
Hiçbirşey için geç değildir sözüne uyan da, bazı şeyler için geçtir dedirten de sonlar...

Işıl Şenol'un Asmalı Pansiyon'u, merakla ve sabırsızlıkla sonuna varmaya çalıştığım kitabı...
Fotoğraf: Mor salkım altında Solmaz sultan ve Bıdık bey :))




28 Ekim 2014 Salı

Sonbahara İnat Bahar Dalı... :)

Dışarıda sonbahar havası... Doğa kıyafetlerini atmış yerlere, yağmurlarla yıkanıyor keyifle...
İçeride bir bahar dalı gülücükler atıyor çevresine her kışın ardından yaz gelir dercesine... :)
 
Dallarında pembiş tombalak çiçekler...
 Uzanıyor sıcaklığın yükseldiği çatıya doğru...
İçindeki sarı tomurcukları göstere göstere gülümsüyor bak yüzüme :))
İpekböceğinin ördüğü kozalar kah çiçek oluyor,
Kah çiçeklerin taç yaprakları :)
Benim elimden bu kadarı geldi, koza işini de denemiş oldum böylece acemice :))






27 Ekim 2014 Pazartesi

Acele Telefon Kılıfı :)

Buralarda hava rüzgarlıyken elektrik telleri ağaçlara çarptıkça kısa devre oluşup voltajlar aniden yükseliyor, geçenlerde böyle oldu ve prizde unuttuğum telefon şarjım bozuldu :(

Benim telefon piyasadan kalktığı için şarj aletinin orjinali de yok ortalıkta, biraz zor bulunacak gibi, şehir içinde ikinci el dükkanlarında aramam gerekiyormuş...
Malum ev telefon hatları da neredeyse bir yıldır yenilenmedi, cep telefonuna kaldık, zaten yenilenmesi de gerekiyordu, akılsız bir telefon aldım piyasa son kalanlardan :))
Bir sonraki mecbur akıllısından olacak anlaşılan :)

Her neyse, uzatmayayım, bu telefona acele tarafından bir kılıf gerekiyordu, onu yaptım da, onun için bu kadar şeyi anlattım :))))
Bir parça desenli keçe ve cep kapağı...




24 Ekim 2014 Cuma

Hastalık Haftası ve Okuduklarım :)

Geçen hafta boyunca beni yatağa bağlıyan soğuk algınlığına teşekkürler :))
Çünkü ben yatak odamı çok seviyorum :))
Karşımda kitaplarım...
Ve yattığım süre içinde hep yanımda olan Bıdığım :)
Bol bol kitap okudum...
Halil Bezmen'in Mustafa Kemal'e Aşklanmak kitabına sabırsızlıkla başladım... Ama hayal kırıklığına uğradım :( Ben daha romansı, ilginç, gurur, aşk, macera dolu bir kitap beklerken neredeyse bir tarih kitabıyla karşılaştım :(

Okurken okurken uyuyakaldım tabiii :))
Uyanıp gene okudum....
Eski Foça'da yaşayan sevgili arkadaşım Emine Topçuoğlu'nun imzalatıp bana hediye ettiği kitaplardan biri...
Yüksel Kula'nın ilk yazarlık deneyimiymiş "... Ve Zaman Geçti Gitti"... Kendisiyle tanışma ve sohbet etme imkanını bulduğum sevgili Tarık Dursun K.'nın cesaret vermesiyle yazmış kitabını Yüksel hanım... Kendinden önceki kuşaklardan başlayarak şimdiye uzanan Annelerin hayatı... Sevdim :)

Anacığımın güzel çorbasından içtim şifa oldu :)
Sonra gene okudum....
Barbara Freethy'den "Bir Dilek Kadar Yakın"... Konu tabii ki aşk... Ama çok akıcı ve güzel bir dili var kitabın, hani okurken kafanızdan filmi geçebilenlerden... Sevdim :)

Gene uyuyakaldım :))
Ama inat değil mi, keyif değil mi, uyudum uyandım heeep okudum :)
Ertürk Akşun'un "Yarım Kalan"ı... Beni oldukça zorladı... Bazı yazım türlerini sevmiyorum ya, onlardan biri... Çok içsel, detaylı, dönüşümlü... 

Her birini bitirdiğimde bir kitap daha okumanın, başka başka dünyalara dalmanın keyfini, mutluluğunu yaşadım :)
Eda Tuzcalı'nın "Sadece Seni Sevdiğimi Söylemek İçin Aramıştım" kitabı... Son derece sürükleyici, okurken uyuyakalmadığım tek kitap :) Tezi için enteresan bir deneyime giren üniversite öğrencisi kızın hiç görmediği, sadece telefonla konuştuğu kişiyle arasında doğan aşk ve.... neler oluyor neler.....

Hastalığa son, okumaya devam dedim ve kalktım :))




22 Ekim 2014 Çarşamba

Gene Dokunmadan Duramadım :))

Geçen sene Gülaycım hastaneye ziyarete gelirken kendi elleriyle ördüğü bu sepete meyvalar ve sevdiğim abur cuburlardan doldurup getirmişti :)
Gene dokunmadan duramadım tabii :))
İşte dünkü makaranın pötikare kurdelesiyle düğmeleri buluşması :)
İçine de armutlarımla çileklerim doluşuverdiler :))
İyi dokunmuş muyum :))))









21 Ekim 2014 Salı

Bir Makara Kurdeleden...

Önceki hafta işlerini paylaşmaya devam...

Bu hediye paketi kurdelesini epey bir zaman önce almıştım...

İki kurdele ve kalplerin birleşimi ne güzel değil mi :)
Ben bunları birbirlerinden ayırdım...
Çünkü kalpleri gözümün önünde görmek istedim, yatak odamdaki kitaplığımın raflarına astım :)
Şu kadarcık şeyle insan mutlu olur mu... Ben oluyorum işte :))
Geçen hafta beş gün boyunca hastaydım ya, hiç çıkamadım bu odadan, yattığım yerde okunacak kitaplarımı seyretmeye doyamıyorum zaten, bir de kalpler sallanıyor ya oradan, ayrılasım gelmedi bile yatağımdan :))
Hatta Bıdık bile ayrılmadı hiç yanımdan :))))
Biz böyle kocaman mutluyuz işte :))




20 Ekim 2014 Pazartesi

Anahtarlarım Üşümesin :))

Malum kış geliyor, anahtarlarım üşümesin dedim veeee...
Artık kullanım dışıyken çantaya girer ve üşümezler ve ben içi kalabalık çantamda onu bulmak için dört dönmem :))